Karmaşık Duygular

Gerçek hayatta sihirli değnek yoktur ama bazı kararlar, fırsatlar ve daha bir sürü şey hayatımıza sihirli değnek vuruşu yapabilir.

Kararsızlık çok zor bir şeydir. Karar verme sürecinde arafta kalmış gibi hissedilebilir. Çünkü önünde iki seçenek vardır ve o an hiçbirine ait değilsindir. Birini seçmeyi düşünürken diğer seçeneği seçmedin diye aklında bir soru belirir. “Pişman olur muyum?” Bu soru başını tırmalar.

 

Karar vermek çok zor olur bazen. Kimi zaman ise yazı tura atmak kadar kolaydır. Ya yazıyı seçersin ya da turayı…

 

Kafa dağıtmak istiyorum. Apocalyptica’nın Adam Gontier ile düetinden meşhur “I Don’t Care” şarkısını dinliyorum.Şarkının sözleriyle değil daha çok ritmiyle ve bestesiyle ilgileniyorum. İngilizce’nin ahengiyle.

 

Kenan Işık ne diyor “Son kararlarınız size hep mutluluk versin.” Onun bu temennisiyle beraber hakkımızda hayırlısının olmasını istiyor bu duaya da Amin diyorum! 

 

İyi günler, hoşça kalın. 

Heilsarmee – You and Me Şarkı Sözleri

Image

 

Heilsarmee – You and Me Şarkı Sözleri

 

When the times are getting rough gold and silver turn to dust
People build their barricades out of jealousy and hate
But there’s one thing they could never, never ever separate

Ah, let it hear from near and far
This is how it’s meant to be, we’re together you and me
Ah, nothing can tear us apart
Sailing on a stormy sea, we’re together you and me

We build castles with our hands, on a solid ground they stand
They’re our shelter from the storm, to keep us safe and keep us warm
No, there’s nothing that can hurt us, whatever there may come

Ah, let it hear from near and far
This is how it’s meant to be, we’re together you and me
Ah, nothing can tear us apart
Sailing on a stormy sea, we’re together you and me

Time is flowing to the sea but it’s still you and me
Nothing’s like it used to be, but we’re here, you and me

Ah, let it hear from near and far
This is how it’s meant to be, we’re together you and me
Ah, nothing can tear us apart
Sailing on a stormy sea, we’re together you and me

Ah, nothing can tear us apart
Sailing on a stormy sea, we’re together you and me

Eurovision Şarkı Yarışması 2013

 

Image

Şu ana kadar 5 ülkenin şarkısı belirlendi. En aşağıda bu listeyi görebilirsiniz.

Bana sorarsanız şuana kadar belli olan şarkılardan en iyileri İsviçre ve Danimarka. İsviçre’yi  bu yıl Heilsarmee temsil ediyor. Şarkılarının ismi You and Me. Türkçesi ise Sen ve Ben.  Şarkı rock tarzında. Diyebilrim ki Lovebugs’tan sonra en iyi şarkıları bence. İyi bir derece alır diye tahmin ediyorum, istiyorum ama İsviçre’nin maalesef ki Eurovision’da ki durumu pek iç açıçı değil. Umarım bu sefer öyle olmaz.

Gelelim Danimarka’ya.  Danimarka’nın Eurovision şarkılarını genelde beğenirim. Bu seferde güzel bir şarkı gönderdiklerini düşünüyorum. Temsilcilerinin ismi Emmelie de Forest. Şarkılarının ismi ise Only Teardrops. Anlamı Sadece Gözyaşları. Bu şarkı gayet güzel ve iyi bir derece alacağını umuyor, istiyorum.

Peki ya diğer ülkeler? Açıkçası diğerlerinin şarkılarını pek beğendiğim söylenemez. Tabii bunlar benim düşüncelerim, belki sizler beğenirsiniz. Ne derler bilirsiniz zevkler ve renkler tartışılmaz.

İsviçre

Heilsarmee

You and me

Belçika

Roberto Bellarosa

Love kills

Danimarka

Emmelie de Forest

Only Teardrops

Arnavutluk

Adrian Lulgiuraj & Bledar Sejko

Identiet

Litvanya

Andrius Pojavis

Something

 

Şimdi gelelim Ulusal Final düzenleyen ülkelere. Bazı ülkeler Türkiye’nin eski yıllarda yaptığı gibi Eurovision için yarışma düzenliyor.

Finlandiya da bu ülkelerden biri. Benim Finlandiya Ulusal Final’inden çok beğendiğim bir şarkı var. O da We Should Be Through. Şarkıyı Mikael Saari seslendiriyor. Dokunaklı bir şarkı. Bu şarkının Finlandiya’yı temsil etmesini isterim. Gerçekten etkileyici ve gerçekten çok güzel bir şarkı.

İzlanda’nın Ulusal Finali’den de bir şarkıyı çok beğendiğimi söyleyeyim. Şunu da  belirteyim bütün şarkıları dinlemedim. Evet o beğendiğim şarkı Eyþór Ingi Gunnlaugsson’un seslendirdiği  Ég á líf.

Evet, benden bugünlük bu kadar, görüşmek üzere… 😉

Eurovision/Yürovizyon/Erevizyon/Orövizyon/Avrovizyon

2013 Eurovision Şarkı Yarışması’na daha çok zaman var. Zira daha Türkiye adına kim gitmeli sorusu henüz başlamadı bile. Can Bonomo’dan sonra yine onun gibi genç ve henüz tanınmayan bir sanatçı mı ya da çok tanınan bir sanatçı gider gelecek yıl?

Seneye yarışmayı takip etmeyip, Eurovision’u gününde seyretme gibi bir düşüncem olsa da bunu yapabileceğime pek de inanmıyorum. Artık bağımlısı oldum çünkü. Hayatımın bir parçası.

Şimdi Türkiye’yi kim temsil etsin diye bir tartışma hayalim yok. Çünkü pek Türk sanatçı dinlemiyorum, bunu da itiraf etmiş oldum. Fakat kim giderse gitsin bence önemli bir kaç şey var. Şarkı, canlı performans etkileyicilik ve farklılık.  

Farklılık aslında burada çok göreceli. Çünkü 2010 Birincisi Lena aslında çok farklı değildi. Yani basit bir şarkı ve şovu vardı. Ama o yıl bir sürü yavaş şarkı olduğundan birinci olması çok zorlaşmadı. İşte böyle bir farklılık gerek.

Şimdi Türkiye’den değil, Avrupa’dan bahsedelim.

Muhtemel katılımcılardan başlayalım. Ülke: Rusya

Dima Bilan’ın Eurovision’ ayak basması ile ona delicesine yapışması başladı zaten. Kötü bir yorum yapmıyorum ki zaten bende hayranıyımdır. Bu sene de Dima Bilan Eurovision’a katılmaya çalışır gibi geliyor bana. Düet istemiyorum. Tek olması tercihim.

Peki ya İsveç? Danny tekrar katılır mı? Pek sanmıyorum. Birkaç yıl geçtikten sonra katılır gibi. Ben Ola Svennson’ın temsil etmesini istiyorum. İsveç’in üst üste birinci olması zor olsada en azından Ola Svennson’ı Eurovision sahnesine görmeyi ve ilk 5 olmasını izlemeyi isterim.

 

Neyse efendim, bugünlük bu kadar. 🙂

2012 Eurovision Şarkı Yarışması


Euphoria’yı sevmiyorum, Loreen’den de nefret ediyorum. Kaç sefer dinlememe rağmen sevmedim. Dedim ki ilginç bir şovu var Loreen’in akıllı biri çok mu önyargılı davrandım dedim kendi kendime? Dinledim şarkıyı yine ama yine pek sevemedim. En azından öyle bazı kişiler tarafından sevildiği kadar. İlk 10 olsa tamam, ilk 5 de tamam derdim ama birincilik kapasitesini görmüyorum. Kazanmasına sebep veren tek nokta ilginç bir şovu oluşuydu. Diğer kazananlara baktığımızda da hep bir fark görüyoruz. Loreen’e birincilik getirende bu oldu bence. Tabi ki başka şeylerde var. Zeljko Joksimovic de birinciliği hak ediyordu. Ama Kaliopi oylarını çok böldü. Arnavutkuk da cabası. Bu iki ülke finale kalamasaydı Zeljko birinci olabilirdi. Dolayısıyla Loreen bu konuda avantajlıydı.İsveç dışında diğer İskandinav ülkeri pek sağ tarafta oldular. Çünkü oylar İsveç’e gitti. İskandinav ülkelerinde durum böyle galiba. Kendilerince arlarında ki en iyi şarkıya en iddialısına yöneliyorlar diğerlerine oy kalmıyor.

Bu Romanya istatistiği yine tuttu. Yani seneye 14. sırada yarışan mı kazancak? Belki de istatistik seneye bozulur.
Bu İskandinavlar ne soğuk insanlar yahu. Birinci olduklarında çok soğukkanlı idiler. Deyim yerindeyse “Mutluluktan uçmadılar.” Rybak da çok soğukkanlıydı.

Neyse, bu senede bitti. Seneye Ola’nın katılmasını istiyorum İsveç adına ama esc de birinci olma ihtimali baya düşük olur. Bilemiyorum ama onu esc sahnesinde görmeyi çok isterim. All Over The World ya da Unstoppable gibi bir şarkı olabilir.

Sabina’nın performansı çok güzeldi. Ağzım açık kaldı seyrederken. Salonun tepkisi de doğal olarak muhteşemdi. Türkiye ilk 10’a girdi. Buna çok sevindim buna bile ihtimal verilmiyordu çünkü.

Nina Zilli’nin şarkısını sevememiştim. Fakat canlı performansı harikaydı.

Bu yılın en büyük sürprizi Arnavutluk oldu. Estonya da sürpriz oldu diyebilirim.

Yunanistan’ın ilk 10 dışı kalmasına acayip sevindim.

Ben pek sevmesem de İzlanda’nın aldığı sonuç diğer esc fanlarına büyük bir hüsran yaşattı.

Soluna o kadar sonlarda yer almayı hak etmedi ama dediğim gibi İskandinav oyları İsveç’e gitti.

Favorim Almanya’nın ilk 5 de olmamasına çok üzülmedim, neyse ki ilk 10’da. Daha yeni ev sahipliği yapmış ve üstelikte Almanya gibi bir ülke için iyi bir sonuçtu.

Belarus’u finalde görmeyi isterdim.

Hayaller ve Gerçekler

Hayaller ve Gerçekler

Hayaller ve Gerçekler

Bazen dünyadan uzaklaşıp hayal kurmak iyidir. Ama hayallerde kaybolduğumda işte o zaman her şey altüst olabiliyor. Çünkü gerçekler bana çok uzak gelmeye başlıyor.  Hayaller ise gerçekler oluyor sanki. Hayallere fazla dalıp unuttuğum çok şey oluyor. Ya da üşendiğim. 

Benim en kötü özelliğim korkmam ve aynı hataları ( hangi kafayla) tekrar etmem. Bunun sonucunda kendime kızıyorum sürekli. Kendimi suçluyorum. Korkuyorum gerçeklerle yüzleşmekten. Çünkü hep çok geç kaldığımı hissediyorum. Bunun sebebi de kendime güvenmemem. 

Bir iş durur önümüzde bazen. Onu çok güzel yapabilme potansiyelimiz varken sadece “iyi” olur ya da nasıl olsa çok güzel yaparım deyip erteleriz. İşte o zaman bir süre sonra pişmanlık çıkar karşımıza. Zaman az kalmıştır o işi yapmak için. Peki bu durumda ne yapmalıyım. Pes etmek istemiyorum çünkü bu iş çok önemli diyorum. Fakat, o zamanda yine pişmanlık boy gösteriyor:
“O halde neden yapmadın?”  diyor bana.
Evet haklı hemde çok. Bu beni daha da güçsüzleştiriyor. Zaten korkağım, daha da korkuyorum ve diyorum ki madem bu iş çok önemli o halde bir şeyler yapmalıyım. Gücümün son damlasına kadar, başım ağrıdan çatlayana kadar çalışmalıyım. Son dakika golü gibi…  Kendi hatamın cezasını çekiyorum.  Disiplinsizliğin tembelliğin ve de korkaklığın..

İşten korkmak ne veriyor bana? Korkak olmak ne veriyor bana? Başımı yastığın altına koyup gözlerimi dünyaya kapatmak ne veriyor bana? Korkup kaçmak… Hani derler ya, “Korkunun ecele faydası yoktur.” İşte, korkup, üzülüp ağlamak da bana yarar sağlamıyor. Beni yavaşlatıyor. Moralimi bozuyor.

O zaman bu sefer, bir kere cesur olup, tüm gücümle çalışmalıyım. Yolun sonuna böyle varabilirim.  

İşimi zamanında yapıp, bitirdiğimde ve dünyaya kapımı aralık bırakıp gözlerimi, beynimi, kalbimi hayallere açtığım da bu sefer kendimi rahat, mutlu hissedebilirim. Pişmanlık benden uzak diyarlarda başkalarına yol gösterebilir.

Tenten’in maceraları

İzlemesi keyifli, bol aksiyonlu güzel bir animasyon. Tenten Unicorn’un sırrını bulmak için maceradan maceraya koşuyor.Her şey bir gemi maketi almasıyla başlıyor. Ama bu maket sıradan değil.İçinde bazı şifrelerin olduğu bir önemli maket.

Komik bir film. Tenten sırrı çözebilmek için Haddock’tan yardım alıyor. Haddock komik bir kaptan 🙂

3d olarak vizyonda bu ay. Animasyon gerçekten başarılı. En ufak ayrıntı bile düşünülmüş. Adamın konuşurken ağzından çıkan tükürük bile … 🙂

Merak ettiğim film: Yenilmezler

Bu filmi merakla bekliyorum. Süper kahramanların birleştiği bir film.

En merak ettiğimde kahramanların birbirleriyle ilişkileri. Fragmanlardan anladığım kadarıyla, Kaptan Amerika ve Demiradamın arası pek iyi değil. Thorla Kaptan Amerikada kavga ediyorlar bibirleriyle. Bu açıdan eğlenceli olacak galiba.

2012 Nisan’da vizyonda sanırım. Ve bir merak ettiğim de DC Comics’in atağı ne olacak? Süperman ve Batman’in yer aldığı bir film çekmeye hazırlanıyorlardı, öyle bir haber görmüştüm internette. Ne kadar doğru bilemem.Fakat Yeşil Ok’un filmini yapacaklar diye biliyorum İnşallah.

Bekleyelim ve görelim. 🙂 🙂

Başlangıç

Bu filmi izlemeden önce çevremden şöyle yorumlar duydum;

“Çok güzel film.”
“Abi başlangıç seyredilmezmi, seyrettim tabii.”

Bunları duyunca merak ettim ve izledim.Filmi pek beğenmedim açıkçası. Böyle yorumları duyunca hakkaten güzel bir film sanıyordum. Fakat film başladı. İlk dakikaları, ben daha filmden doğru dürüst bir şey anlamadım. Filmin başları tutuk. Film beni alıp götüremedi. Ama sonuna kadar seyrettim. Belki bir şey olur, olay farklı yerlerde gider. Filmi seyreden herkes mest olmuş. Sonuna kadar seyredeyim bari dedim. Ama film pek akıcı değil. Oysaki böyle rüya içinde rüya gibi farklı bir şey filmde işlenirken ben daha fantastik daha farklı bir şeyler beklerdim. Ne bileyim bence bu film söylendiği kadar güzel değil. Tabi bana göre….